Serkan Engüdar
Öylesine Bir Faniyim İşte; Herkes Gibi Adı Önceden Koyulmuş.

Net

İnsanın çocuklukta var ettiği ya da doğal olarak var olan oyun oynama dürtüsü; hayata karşı hamleler yapıp sonuçlarına göre yeni hamleler planlamak gibi. Belki de deneyciyiz en başından beri. Denenmemiş bir olguyu en fazla lafta kabulleniyoruz. Eninde sonunda bilmek denen kavrama ulaşma çabası gibi geliyor her şey bana. Ve insanız, bilmekle yetinemiyoruz anlamak da istiyoruz.

Oyun, deney, bilmek, anlamak…

İlerledikçe, kavramları açıklamak ve ispatlamak daha zorlaşıyor git gide soyutlaştıkları için.

Sizce  soyut olan kavramları bile somutlaştırma çabamız ne derece anlamlı?

Sevginin korkudan daha gerekli olduğunu kim iddia edebilir? 

Genele hitap eden her kalıp özele indikçe dallanıp budaklanıyorsa, birileri tarafından bir yerlere sabitlenmiş olmasının kime yararı var?

Yani kısaca derdim şu; her şeyin net olması gerekliliğinin peşinde koşmak sizce insanoğlunun yanılgısı olabilir mi?

Bir yanıt yazın